Bedelli Askerlik 2016’da Çıkar mı?

Bedelli askerlik yapmak gayesiyle 2011’de 30 bin Türk Lirası ödeme yapan ve 10 Aralık 2014’de uygulanan düzenleme ile bedelli askerlik miktarının 18 bin TL’ye düşürülmesi üstüne aradaki 12 bin Türk Lirası farkın kendisine iade edilmesi maksadıyla hukuk mücadelesi veren avukat Baran Doğan’a, askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden olumsuz haber geldi.
Bedelli Askerlik 2016’da Çıkar mı?
Şimdi bu mevzuda bir çalışma henüz mevcut değil. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2’inci Daire Başkanlığı, avukat Doğan’ın aradaki farkın geri verilmesine yönelik isteğini kanuni dayanağı ve hukuka aykırılık olmadığı nedeniyle ile onaylamadı. Kararı üzerinde duran avukat Doğan, “karara itirazda bulunmak amacıyla, karara karşı aynı mahkeme bünyesinde karar düzeltme isteğinde bulunacağız” diye ifade etti.
“Milli Savunma Bakanlığı Talebi Onaylamadı”
2011’de çıkarılan kanun ile 30 bin Türk Lirası vererek bedelli askerlikten faydalanan avukat baran doğan, 3 sene sonra kanunda gerçekleştirilen düzenleme ile bedelli askerlik meblağsının 18 bin Türk Lirası olarak tespit edilmesine karşı çıktı. Bedelli askerlik kanununun onaylandığı 10 Aralık 2014’de Milli Savunma Bakanlığı’na dilekçe sunan avukat Doğan, 2011’de verdiği bedelli askerlik bedeli olan 30 bin tl’nin 12 bin tl’sinin kanuni faizi ile geri verilmesinin talep etti. Milli Savunma Bakanlığı Avukat Doğan’ın isteğini “kanunda geri ödeme gerçekleştirileceğine dair” kanuni bir düzenleme olmadığı nedeniyle onaylamadı.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, “Şartlar Farklı”
Avukat Doğan bu kez, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne müracaat ederek aradaki 12 bin Türk Lirası farkın geri verilmesi amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na dava açtı. Doğan’ın isteğini onaylamayan mahkemenin verdiği kararda, avukat Baran Doğan’ın, 15 Aralık 2011’de yürürlüğe giren bedelli askerlik kanununda uygulanan düzenleme istikametinde bedelli askerlik yaptığı anımsatıldı. Doğan’ın bedelli askerlik icra ettiği tarihte yürürlükte bulunan bedelli askerlik kanunu ile 13 Aralık 2014’de yürürlüğe giren bedelli askerlik Kanunu’nun şartlarının ayrı şekilde düzenlendiği vurgulandı.
“Eşitlik Prensibine Aykırı Değil”
13 Aralık 2014’de yürürlüğe giren kanun ile yalnızca bedel tutarının değiştirilmediği, faydalanacak insanların hukuki halleri ve müracaat sürelerinin de düzenlendiği ifade edildi. Yurdun gereksinimleri ve kamu faydası hesaba alınarak, bedelli askerlik şartlarının tekrar tespit edilerek düzenlenmesinin “kanun önünde eşitlik” prensibine aykırılık şeklinde görülmeyeceği ifade edildi. Bu bağlamda öngörülen tutarın 30 bin tl’den 18 bin tl’ye indirilmesinin de aynı biçimde ‘kanun önünde eşitlik’ prensibine aykırılık şeklinde görülmeyeceği ifade edildi.
“Geri Ödeme Şartlarını Taşımıyor”
Kararda, “mevzu bahis yasalar, 3 sene arayla, değişik uygulama sürelerinde ve hukuksal halleri farklı olanlara yönelik düzenlenmiş, aynı yasal halde yer alan şahıslara ayrı kuralların uygulanması mevzubahis olmamıştır” şeklinde ifade edildi. Avukat Baran Doğan’ın 15 Aralık 2011’de uygulanan düzenleme dâhilinde 30 bin Türk Lirası vererek görevlerini tamamladığına vurgulanarak, 13 Aralık 2014’deuygulanan değişikliğin ise avukat Doğan’a uygulanmasının söz konusu olmadığı, geri ödeme şartlarını da taşımadığı vurgulandı. Avukat Baran Doğan’ın aradaki farkın geri verilmesine yönelik isteğini kanuni dayanağı olmadığı ve farkın verilmemesi işleminde hiçbir bir hukuka aykırılık olmadığı nedeniyle ile onaylamadı.
“Bedel Sosyal İhtiyaca Göre Tespit Edilmedi”
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararı üzerinde duran avukat Baran Doğan şunları dile getirdi: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, değişen şartlar, kamu faydası ve sosyal ihtiyaçlara göre uygulanan yeni değişikliklerin hukuka ters olmadığını ifade ediyor. Bedelli askerlik kanunu çıkartılması bir sosyal gereksinimdi. Ancak tespit edilen ücret bir sosyal ihtiyaç ya da istek sebebiyle belli olmadı. Bedelli askerlik tutarı tespit edilirken ücretin niçin bu biçimde tespit edildiğine ilişkin hiç bir hukuksal kıstas konulmamıştır. Mahkeme ifadesinde adeta teknoloji şirketlerinin pazarlama taktiğinin bir benzerinin hükümet vasıtasıyla vatandaşa da yapılabileceğini kabul ediyor. Bir diğer deyişle, bir yasa çıkartılarak önce belli bir gelir sınıfının ücreti alınabilir, peşinden ücret indirilerek orta gelir sınıfı, son olarak seçim vaatlerinde bulunduğu gibi çok az bedelle alt gelir sınıfı için de bedelli askerlik kanunu yapılabilir. Hükümet bir pazarlama firması değildir, hükümetin vatandaşla her tarz bağı hukuksal eşitlik prensibi dâhilinde yapmak mecburiyetindedir. Askeri Yüksek İdari Mahkemesi, anayasa’nın “hukuki eşitlik” prensibini düzenleyen 10. Maddesini yasal değil, faydacı olarak değerlendirmişti. Karara itirazda bulunmak maksadıyla, karara karşı aynı mahkeme bünyesinde karar düzeltme isteğinde bulunacağız.